Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dr. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve 45 ülkenin büyükelçi ve misyon temsilcilerinin katılımıyla Avrupa’nın en büyük hastanesi olan Ankara Şehir Hastanesi’nin açılışında 3600 ek gösterge hakkında konuştu.
Bugün 14 mart Tıp Bayramı, bu vesileyle tüm sağlık çalışanlarımızın Tıp Bayramı’nı da tebrik ediyorum. Sağlık çalışanlarımıza yönelik saldırıların asla affedilir bir yanı yoktur. Saldıranlar doğrudan kendi canlarına, yakınlarına saldırdıklarının farkında değiller. Biz sağlık çalışanlarımızın sıkıntılarını çözmek için her türlü gayreti gösteriyoruz. En son 3600 ek gösterge meselesini çözeceğimizi tekrar ifade etmek istiyorum. Seçimden sonra ele alacağımız konulardan biri budur.
SAĞLIK ALANINDAKİ YATIRIMLAR
Eski Türkiye’de içimizi en çok acıtan konulardan biri sağlık sistemindeki eksikler, yanlışlar nedeniyle ortaya çıkan vahim görüntülerdi. Hastanelerimiz adeta dökülüyordu, vatandaşımız doktora ulaşana kadar öyle eziyetler çekiyordu ki sağlam olsa bile hasta oluyordu. Muayenesini oldu, reçetesini aldı bu defa da ilaç bulamıyordu. İster acilden ister poliklinikten gelsin faturayı ödeyemediği için rehin alınan veya ölüsü verilmeyen vatandaşlarımız vardı.
Hastanelerimizi her şeyi ile modernleştirdik. Hükümetlerimiz döneminde 1156 hastanenin büyük bölümünü yeniden yaparak toplamda 1286 hastane inşa ettik. Hastanelerimizdeki yatak kapasitesini 239 binin üzerine çıkardık. Sağlık çalışanlarımızın sayısını 1 milyon 17 bine yükselttik. Ambulans sayısını 5 bine ulaştık. Türkiye bugün bırakın hastanelerde sunulan hizmetleri 1 milyon 250 binin üzerinde vatandaşımıza evde sağlık hizmeti verebilen bir ülke haline gelmiştir.
ŞEHİR HASTANELERİ
Şehir hastaneleri şahsımın sağlık alanında zirve olarak gördüğüm hayalimdi. Hastanın başka hiçbir yere gitmeden teşhis ve tedavisinin yapılmasıydı. Bununla ilgili ilk adımları 2005 yılından itibaren atmaya başladık. 2007 yılında emekli sandığı, sosyal sigortalar kurumu ve bakanlık hastanelerini bütünleştirdik. SSK hastanelerinin halini gördünüz. Nihayet 2013 yılında şehir hastanelerimizle ilgili inşa sürecine geçtik.
Burada ortaya çıkan eseri gördüğümüzde rabbimize hamdediyoruz. Şehir hastanelerimizde 90 mutluluk, yüzde doluluk oranıyla vatandaşlarımız tarafından kabul görmüştür. Kanser tedavileri bu hastanelerde yerli ve milli çözümler sayesinde hem en ileri teknoloji hem de en uygun maliyetle gerçekleşiyor. Bu hastanelerimizin her biri akıllı bina olarak inşa edilmiştir. Sağlık sektörü teknolojinin en yoğun kullanıldığı alanların başında geliyor. Bu bölge de 600 dönümlük sağlık vadisini de kuracağız. Burada garbın ilmini de alacağız ve kendi kendine yeter hale geleceğiz.
“AYRIMCILIK YAPAMAYIZ”
Ülkemize yapılan her yatırıma karşı çıkan bir kesim var. Bu kesim şehir hastanelerine de şiddetle karşı çıkmıştır. Bunlar köprülere, havalimanlarına, okullara, YHT’lere de karşı çıkar ama en çok kendileri kullanır. Etlik’teki şehir hastanesini de açacağız ve Ankara’nın hastane sıkıntısını bitirme noktasına geleceğiz. Eminim şehir hastanelerimizden de en çok istemeyenler de istifade edecek. Varsın istifade etsinler. Ayrımcılık yapamayız. Biz ehli hizmetiz. Senin kimliğin, rengin nedir bunu soramayız. Hele hele tıpta bunu hiç soramazsın. Ancak her hizmetten sonuna kadar istifade etmeleri, karşı çıkmalarına engel olmuyor.
Merhum Adnan Menderes, İstanbul’a yollar, bulvarla, altyapı kazandırıyor. Bugün dahi İstanbul’a nefes aldıran projeler Adnan Menderes ürünüdür. Muhalefet ‘Yollar yağ gibi ekmeğe sürer yeriz’ diye akıllarınca dalga geçiyordu. Burayı görenler de ‘Uzay üssü gibi hastane Ay’a gideriz’ diyeceklerdir. Milletinin geleceği için hayali olmayan böyle saçmalar, böyle kin kusar. Biz kimin ne dediğine bakmadan, milletimizin neye ihtiyacı varsa o doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz.
Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına getirdiğimizde önümüzde hiçbir engel kalmayacaktır.”