Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, “Hekim ve hemşire sayısında OECD ülkeleri arasında en alt sıradayız. Bunu artıracağız. Hekim açığımızı önümüzdeki 5 yıl içinde hızla kapatmaya başlıyoruz” dedi.
Demircan, her alanda dışa bağımlılıktan kurtulmak zorunda olduklarını vurgulayarak, sağlıkta 2002 öncesi ile kıyaslanamayacak kadar büyük dönüşümü başardıklarını anlattı.
Daha önce hastanelerin çeşitli kurumlara bağlı olduğunu, hastanelerle sosyal güvenliği tek çatı altında topladıklarına değinen Demircan, hızla sağlıktaki hizmet standardının yükseldiğine dikkati çekti.
Eksikleri bulunduğunu ama bunları tamamlayacaklarına vurgu yapan Demircan, “Hekim ve hemşire sayısında OECD ülkeleri arasında en alt sıradayız. Bunu artıracağız. Hekim açığımızı önümüzdeki 5 yıl içinde hızla kapatmaya başlıyoruz. Hastanelerde kullandığımız cihazlar tüketim malzemelerini hep dışarıdan mı alacağız? Tedarik sistemi içinde yenilik oranı yeterli değil, yüzde 20’lere ulaşmak üzere. Burada kalmamalıyız, sağlık stratejik bir alan.” dedi.
-“‘Sınırımızın öbür tarafı bizi ilgilendirmiyor’ deme hakkımız yok”
Yerli üretimin önünü açmak istediklerini bunu yaparken standardını da yükselteceklerini dile getiren Demircan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Devletimiz teşvik veriyor, sağlık alanında yapılacak yatırım ülkenin neresinde olursa olsun beşinci bölge gibi teşvik alıyor. Yerli sağlık ürünlerinde alımda yüzde 15 fiyat teşviki var. Bu, yerli üretimin önünü açmak için. Çünkü stratejik bir ürün. Döviz açığı olan bir ülkeyiz veya birtakım engellemelerle karşılaştığımızı düşünün. Bize insansız hava araçlarını veya bazı silahları verdiler mi? Verdiklerini kullanmamıza engel koymuyorlar mı? O zaman üreteceğiz. Üretim gücünü harekete geçirmek zorunda. Beden gücü, zihin gücü, alın teri ve akıl terimizi ülkemizin güçlenmesi ve kalkınması için kullanmalıyız. Bunun yükünü taşıyacak olan da üniversitelerdeki genç kardeşlerimizdir. Sadece bu ülke değil. Pek çok kardeş ülke de buraya bakıyor. O nedenle çok önemli bir misyonu taşıdığımızı unutmayalım. Komşularımızın haline bak. Ateş çemberi içindeler. Adeta bir dozer girdi, sanki bir hedefe dönük burayı dağıtıyor. ‘Sınırımızın öbür tarafı bizi ilgilendirmiyor’ deme hakkımız yok. O nedenle birlik beraberlik, çalışma, alın teri, akıl terimizi dökmeliyiz. ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diyeceğiz. Bir olacağız, diri, güçlü olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız.”