Hastanelerimizde personel eksikliği had safhaya ulaşmıştır. Bu sorunun, hastalıkların tedavisini de hasta bakım kalitesini de olumsuz etkilediği herkes tarafından bilinmektedir.
Hastanelerimizde personel eksikliği had safhaya ulaşmıştır. Bu sorunun, hastalıkların tedavisini de hasta bakım kalitesini de olumsuz etkilediği herkes tarafından bilinmektedir. Özellikle hemşire kadrosunun sayısal olarak yetersizliği en büyük sorun olarak karşımızda durmaktadır. Ülkemizin hemen her yerinden genel merkezimize gelen geri bildirimlere göre, neredeyse bütün hastanelerimizde hemşire eksikliği bariz şekilde göze çarpmaktadır. Personel planlaması yapılmadan açılan yeni birimler ve hastaneler personelin iş yükünü ziyadesiyle artırırken bu iş yükü altında en çok ezilen hemşireler olmaktadır. Aylık 100-120 saat fazla mesaiyle çalışan hemşirelerin sesini yetkililer ne zaman duyacaklardır.
Bu kadar personel sıkıntısı yaşanırken, öte yandan kadro ünvanı dışında başka işlerde çalışan personelin çokluğu da göze batmaktadır. Kadrosu dışında başka bir görevde çalışan personel kadrosunun olduğu yerdeki personel dağılım cetvelinin dolu görünmesine sebep olurken, kadrosu icabı gereken işi yapmadığı için onun yükünü diğer meslektaşları çekmektedir. Hemen her ilimizde yüzlerce, toplamda ise binlerce hemşire kadrosu dışında başka işlerde çalışmaktadır. Bu arkadaşların çalıştığı işlere uygun atamalar yapılarak sağlık personelinin asli işine dönmesi sağlanmalıdır. Zaten tükenmişlik sınırında bulunan emekçi kardeşlerimiz bu uygulamayı haklı olarak istemektedirler. Adalet, hakkaniyet ve iş barışının zarar görmemesi açısından önemli bir husus olduğunu düşünüyoruz.
Öte yandan hastanelerde şimdiye kadar duymadığımız acayip, uydurma ünvanlarla karşılaşmaktayız. Sağlık Bakım Hizmetleri Müdür ve yardımcılarını biliyoruz, fakat bunların yardımcıları, yardımcılarının yardımcıları, birim sorumluları, sorumluların koordinatörü ve bunun gibi değişik ünvanlarda yönetici kadroları tahsis edildiği görülmektedir. Müdür ve yardımcılarının yapması gereken işler, uyduruk ünvanlarla başka kişilere yaptırılacak sa müdür ve yardımcıları ne iş yapmaktadır. İş yükleri fazlaysa neden buna göre planlama yapılmamıştır. Değilse ya da kapasitelerini aşan bir durum varsa neden bu işlere talip olup, çeşitli manevralarla bu makamlara kurulmaktadırlar.
Bunca iş yükü altında ezilen bedenen ve zihnen tükenme noktasındaki hemşireler bir şekilde kaçış yolu aramaktadırlar. Başka mesleklere geçiş, akademik kariyer ya da nispeten iş yükünün az olduğunu düşündüğü kurum, hastane veya illere geçmektedirler. Kaçamayanlar ise bulunduğu hastanede adeta arpalık gibi kullanılan onlarca birimden birine kapağı atabilmek için, siyasi veya sendikal bir gücün arkasına sığınıp, iş yükü hafif, mümkünse masa başı bir işe geçmeye çalışmaktadır. Bir hastanedeki hemşire sayısının ortalama yüzde 30-40 ı bu gibi pasif işlerde çalışmaktadır. Bize göre hemşire açığının önemli bir nedeni de budur. Çünkü yoğun bakımda çalışacak hemşire bulunamazken bir de bakıyorsunuz PDC dolu görünmekte. İstesenizde buraya hemşire ataması yapamıyorsunuz. Bu durum işini özveriyle yapan hemşire arkadaşlarımızda tükenmişlik sendromuna yol açmaktadır. Siyasi irade bu şekilde bazılarının gönlünü yaparken, maalesef büyük çoğunluğun da tepkisini alarak kaybetmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı’mızın 2014 yılında söz verdiği sağlık çalışanlarına yıpranma payı konusunda hala bir adım atılmış değildir. Ek gösterge konusunun da aynı şekilde akamete uğramayacağını ümit etmekteyiz.
Eksen Sağlık-Bir-Sen olarak, milletimizin kaderinin çizileceği önemli bir seçim arefesinde ve idrak etmekte olduğumuz mübarek ramazan ayında, sessiz ama, onurlu ve fedakâr bir o kadar da feraset ve basiret sahibi sağlık çalışanlarının sesini duyurmaya çalıştık. Bu seçimin sağlık çalışanları, milletimiz, coğrafyamız ve dahi bütün bir insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ederiz.
Arif Yaşar
Genel Başkan